12 Ekim 2010 Salı

Kasım 2008 Montagne Noire

Murat'la tanıştığımız ilk günden beri planörle uçmak ve öğrenmek istediğini söyleyip durur. Burası da havacılıkla ilgili bir şehir olduğundan birbirinden farklı o kadar çok imkan var ki bunlardan biri de planör. Bu işe gönül vermiş kişilerin kendilerine ait birer planörü mutlaka var. Bunu arabalarının arkasına romörkle bağlayarak istedikleri yere gidip uçabiliyorlar.

Sabah erken bir saatte yola çıkıp 1 saat 40 dakika uzaklıktaki tesise vardığımızda tüm ekip yavaş yavaş gelmekteydi. Ekip tamamlandıktan sonra hangarlar açıldı planörler teker teker dışarıya çıkartıldı. Uçuş için hazırlıklar yapıldı. Murat'da heyecan içinde sırasının gelmesini beklerken bana da “ sen de binecekmisin ?” diye bir iki kere sordu. Planörle uçmanın nasıl bir duygu olduğunu çok merak ediyordum ama yakından bu araçları inceleme fırsatı bulunca sadece seyretmenin ve fotoğraf çekmenin benim için daha eğlenceli olacağına karar verdim. Fakat bu düşüncelerin ardından 1-2 saatlik bir bekleyişten sonra kendimi bir anda paraşütü sırtıma bağlarken,ihtiyaç anında nasıl kullanacağımı, planör içerisinde yapmam gereken bir iki ufak hareketten bahsederlerken buldum. Sonrası aşağıdaki resimlerde gördüğünüz gibi gökyüzünde süzülüyorduk.



- hazır mıyız?


-bizi bağladıkları uçak yardımıyla havalanıyoruz...


-ve işte gökyüzünde süzülüyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder